17 Kasım 2009 Salı


BİR KLASİK MÜZİK KONSERİNDE, EZAN OKUNURKEN KONSERE ARA VERİLMESİNİ YADIRGAYAN BİR OKUR, AYŞE ARMAN'A MAİL ATMIŞTI. AYŞE ARMAN, 'OLMAZ BÖYLE ŞEY'E ALDIĞI İTİRAZLARI KÖŞESİNDE ŞÖYLE YAYINLADI:

Bu ülkenin yüzde 90’ı, “Konser sırasında ezan başlarsa, konsere ara verilsin” diyor.

Bir kısmı, “Sesler karışıyor, kakofoni oluyor o yüzden” diyor.

Bir kısmı da, “Ezan insana huzur veriyor ve bu ülke mozaiğinin de bir parçası, ne var yani bir süreliğine müzik dursa” diyor.

Ama ezici bir çoğunluk, ezan okunurken müzik çalınmasını dine saygısızlık olarak değerlendiriyor.

Hepsi çok inançlı olduğu için değil.

Sadece “öteki”nin inancına saygı duymak adına.

Bir de tabii ezan Allah’ın emri olduğu için, böyle bir şeyi tartışmayı bile abes bulanlar var.

Yabancı sanatçıların çoğu da zaten, kimse söylemeden, zaten kendi istekleriyle böyle bir es veriyorlar.

İKSV Genel Müdürü Görgün Taner, “Bizde böyle bir uygulama yok” diyor, ama sağ olsun okurlarım, ezandan dolayı kesilen İKSV konserleri tek tek sayıyor.

*

Gelen maillerin çoğunluğunun “Lafa bak, tabii ki duracak konser, nüfusunun yüzde 99’unun Müslüman olduğu bir ülkeden söz ediyoruz” şeklinde olduğunu görünce, “Demek ki, ülke gerçeği artık bu” dedim.

Benim gerçeğime gelince, ezan sesi yükselmeyen bir ülkede yaşamak istemem, seviyorum ezan sesini, içimi huzur kaplıyor, hatta bazen ağlama isteği geliyor, ama iyi okunan ezanda...

Kötü okunan ezanda ise, itiraf ediyorum saçımı başımı yolmak istiyorum.

Konser sırasında ara vermeye gelince...

Arabada iki kişinin cep telefonuyla konuşmasına bile sinir olan biri olarak, seslerin birbirine karışmasına tahammül edemiyorum, öyle bir durumda evet, bekleyelim ezan bitsin ama konseri bölmüyorsa, ara vermek neden? Niye saygısızlık olsun?

Ben bir sürü şeye anlam veremiyorum bu ülkede.

Sorun bende galiba.

Aşağıda maillerden bazı örnekler okuyacaksınız, sığmayanlar internette, tek tek yanıt yazmadım, zaten bu konuda ne düşündüğümü az evvel açıkladım.

Çeşit çeşit görüş buyurun burdan okuyun

İKSV genel müdürü gerçeği bilmiyor

Arkeoloji Müzesi’nde 23.06.2009 Salı akşamı saat 21.00’de başlayan Saray Konserleri programına eşimle katıldık ve ezan okunurken programa ara verildi. Hatta komik bir şey de oldu. Biliyorsunuz Arkeoloji Müzesi, camilerle çevrili bir alanda. Biri biterken bir diğer caminin ezanı başlıyordu, sonra diğeri, böylece uzadı gitti. En sonunda Halit Turgay gülümseyerek tekrar programa başladı. Kısacası İKSV genel müdürü ya gerçeği söyleyemiyor ya da gerçeği bilmiyor.

(Halit K.)

Türkiye zaten muhafazakâr

Türkiye, her geçen gün muhafazakarlaşmıyor, zaten muhafazakar! Yüzde 99’unun Müslüman olduğu bir ülkede, ezan sırasında, konser arası, normal değil mi? O halde bu gocunma niye? Bodrum, Yunan adası değil ki, Türkiye sınırlarında. Hele bundan sonra ramazan, yıllarca yaz aylarına rastlıyor, dinimizin vecibelerine bir zahmet daha çok uyalım.

(Turgut Y.)

Ortaköy’deki ezan sesi büyüleyici

7 Temmuz 2009. Saat 22.00. Ortaköy Sait Halim Paşa Yalısı’ndayız, Melody Gardot konseri. Yerimize oturduk. Konser başladı. Melody Gardot nefis sesiyle bizi bizden alırken, birden müzik kesildi. Melody Gardot kısa bir açıklama yaptı. “Bu sabah, çok erken bir saatte, bu harika şehirde, yatağımdan büyüleyici bir sesle uyandım, işte yine aynı ses” gibi bir şeyler söyleyerek, konsere birkaç dakika ara verdiğini anons etti. Ve hemen ardından Ortaköy Camii’nden ezan sesi yükseldi. Ezan bitince de konser devam etti. Nasıl yorumlayacağımı bilemedim. Cami konser alanına çok yakın olduğu için gürültüler
karışacak diye mi böyle yapıldı ya da saygıda kusur etmemek için mi? Orası bir soru işareti. Ama olan budur.

(Füsun F.)

Çanla klasik müzik bölünmez!

Eyvah eyvah! Bodrum’daki sanatsever aydınlarımızın, ezan yüzünden konsantrasyonlarının bozulmasına ailecek çok üzüldük. Diyoruz ki, tez zamanda “Ezana hayır! Kahrolsun ezan!” gibi mitingler düzenlemeliyiz. Bodrum’daki camilerin yıkılmasını da talep etmeliyiz. Oraya kilise yapılsın, sadece çan çalsın. Hem çan çalınınca, klasik müzik bölünmez! Ülkemizin en önemli sorunu da böylelikle çözülmüş olur.

(Mehmet Ç.)

Biz Konya’da alıştık Bodrumlular da alışır

Biz burada, yani Konya’da çoktan alıştık efendim. Yakında Bodrumlular da alışır. Memleket baştan başa Amerikan mandasında yemyeşil şeriat. Konser arası ezanlar sürdükçe, şeriat arası talan ve soygun da sürecektir efendim. Ama bu şaşkınlık niye? Oy verenler bu insanlar değil mi? Medya bile akçe
işleri nedeniyle yeşile bürünmüyor mu? Saygılarımı sunuyorum efendim, sevgi
ve ışık sizinle olsun!

(Sait S.)

İnsanları kendi haline bırakın

6-7 sene önce Şefika Kutluer, Aya İrini’de piyano eşliğinde muhteşem bir resital veriyordu. Bir ara durdu, flütünü göğsüne bastırdı, huşu içinde ezanı dinledi ve devam etti. O zaman bu davranış, biz izleyicilere çok mistik ve hoş gelmişti. Ama kendimizi baskı altında hissettiğimiz, din adına dayatmacı bir dönemde izleyicilere itici gelmiş olması normal. Demek ki, insanları kendi haline bıraksalar, herkes daha anlayışlı ve hoşgörülü davranabilecek. Din politikaya alet edildiği sürece, bunları yaşamak zorunda kalacağız.

(Tuna E.)

Saygı gereği kesilmiştir

Konserde, düğünde, eğlencede vs. ezan okunurken müziğin sesini kısmak, Türk kültür ve ananelerinden biridir ve saygı göstergesidir. Bir tarafta ipodu ile şarkı dinleyen bir genç, onun yanında şarabını yudumlayan birisi ve az ilerisinde namaz kılan biri doğaldır. Ama ezan bu ülkede binlerce yıldır okunmaktadır ve saygı gereği yarıda kesilmiştir. Bence doğru yapılmıştır. Mekan kapalı ve ezan sesi dışarıdan duyulmuyorsa,
bakın o başka.

(Alpaslan K.)

O konserde ben de vardım

42 yaşında İzmir’de yaşayan Atatürk ilkeleri için elimden geleni yapmaya gayret eden bir kadınım. Turgutreis’teki o konserde ben de vardım. Ezan arası verilmesi, benim çok hoşuma gitti. Öncelikle cami çok yakındı ve müzikle karıştığı için konseri dinlemek zorlaşıyordu. Ayrıca hoca, ezanı inanılmaz güzel okuyordu. Buna da sık rastlamıyoruz biliyorsunuz. Şefin de, ezanı dinlemekten keyif aldığını düşünüyorum. Abartacak bir durum yok. Lütfen daha geniş açılardan bakalım olaylara. (Ayşegül B.)

Tamamen sesle ilgiliydi

İKSV Müzik Festivali kapsamında, hem Arkeoloji’nin bahçesinde hem de Esma Sultan’da ezan arası verildi. Hatta müzik festivalinde ara çok uzadı hem sanatçıların hem izleyicilerin konsantrasyonu epeyce dağıldı. Espriyle, “Ne yapalım ki, hepsi aynı anda okumuyor! Bekliyoruz böyle” dediler. Tamamen sesle ilgiliydi. Şile’de de, geçen yıl, halk konserlerinde istisnasız hepsinde ezan arası verildi. Şile, maalesef artık AKP’li. Bu uygulama da onlardan sonra başladı. Hatta birinde, belediye başkanı namaza gidince avanesi de arkasından kalktı. Ezan arası oldu, namaz arası namazı kıldı, geldi konser öyle devam edebildi. Sanatçı Şileli genç bir kızdı bozulmadı, başkası olsa terk edip giderdi. Namaz kılmanın şov malzemesi yapılmasını kesinlikle saygısızlık olarak değerlendiriyorum. Rahmetli anneannem de Şileli aydın, hacı kızı, başı açık, namaz kılan hem dinini bilen hem de güncel yaşayan biriydi. Hiçbir etkinlikte namaz molası verdiğini hatırlamıyorum. Her meclise katılır, eve gelince kılardı namazını. (Yasemin.)

Ezan sesi çok yüksek

O konsere ezan sesi yüksek diye ara verilmiştir. Bu çok ciddi bir sorun. Bizi bir tarafa bırak, turistler rahatsız olmaz mı? Bal gibi oluyorlardır. Çeşme Ilıcalı imamı, inanılmaz yüksek sesle bağırıyor. Zaten turist murist yok. Biz bizeyiz. Galiba başımızdakilerin turizm gelirine ihtiyaçları yok. Yanlış anlaşılmasın, ezana filan itirazım yok. Sadece bu kadar yüksek sesle okunmasın diyorum. (Güler K.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder